Watchtower

nihat doesn't watch the forest but says that he watches and he watches the seher but says that he doesn't watch her, that's the fundamental problem of the turkish society

Ankara Buyulu Fener sinemasında 23 kasim 2012 cuma gunu yonetmenle birlikte izledigimiz sorusu olan var mı? sorusuna bir sure sesiz kalindiktan sonra onu bozarak bir soru sormustum. Film bekledigimin cok altinda idi. Ayrica Turkiye sinemasi surekli ayni hikayeleri anlatmanin yaninda anlatis sekli bile aynilasmaya basladı. yine de guzel bir gundu.

bekçi, muavin, öğrenci, otogar, kastamonu, tosya, SPOILER otobüslerden muavinlik yapan Seher, para biriktirip arkadaslariyla ayri bir eve çıkmak istemektedir. Çünkü dayısının yanında kalırken dayısı tecavüz etmiştir. Nihat ise dag basinda tek basina bekcilik yapmaktadir. İkisinin yolu otogarda kesişir. Ağır ilerledi ama pek sıkmadı. Sonunu beklerken birden bitiverdi. Yönetmen ucu açık filmleri seviyor. Bir miktar çıplaklık var.

It could have been better but still not bad. Although the film's progress is slow, it somehow flows. To me the movie is not the Pelin Esmer's tops.

Subat 2013, Rotterdam Film Fest. '13 & Criticker'daki iki arkadasin yorumuna da katiliyorum. Turk Sinemasi'nda formul haline gelen bir hikaye anlatim uslubu var. Gozetleme Kulesi de bu kalibi alip, kullaniyor. Hikayesini belirli kaliplar, formuller uzerine kuran bir sinemayi kabul edemem.

27.11.12-Beyoglu.