Ah güzel Istanbul

19 Aralık 2017'de izlemişim ilk kez. Tam 4 yıl sonra yeniden izlemek nasip oldu. Saatleri Ayarlama Enstitüsü'ndeki Batı tarzı şarkı maskaralığının filmini yapmışlar diye düşünmüştüm o zaman. Bugün, o maskaralığın Saatleri Ayarlama Enstitüsü'ne mahsus olmadığının bilincinde bir kez daha izledim. Tanzimat'tan beri süregelen yanlış Batılılaşma meselesinin bir tezahürü imiş bu film de. Görmüş geçirmiş, Batı'nın ahlakını tam almamış Haşmet İbriktaroğlu ve oradan oraya savrulan cahil Ayşe...

Bu Şehnaz Longa'nın senden intikamıdır Haşmet..

14.3.15(+)

Hasmet Ibrikoglu is a bohemian and a flaneur who rejects the urban bourgeois norms and life style. Although he is a dispossessed who has to live in a small hut at the "old" Istanbul he represents the good old honorable men of the city. A successful satire about the destructions of the rapidly modernizing Turkey on the youth represented by Ayse and an unforgettable character, Hasmet, who looks like a Turkish Michel Poiccard.

daha önce hiç görmediğim kadar sevimli bir sigara yakış sahnesine sahip olan filmdir. http://www.youtube.com/watch?v=oayTH9LneNs&t=46m36s 1966 yapımı bir filmde bir insanın otantik ve bohem sıfatları ile tanıştırılması ve eve bırakılan kıza thanks for everything sweety denmesi oldukça komiğime gitti. sıradaki replik haşmet ibriktaroğlu'dan gelsin: "bütün ömrüm boyunca çalışmada

11 Haziran 2013 &

Vay be bir sonraki gun bile sahneler, nukteler aklina geliyorsa bu film 96liktir kardes...